Kısırlık, dünya çapında birçok insanı etkileyen yaygın bir problem haline gelmektedir. Doğal yöntemle veya diğer tedavi teknikleriyle başarılı sonuç alamayan çiftler, tüp bebek tedavisine yönlenmektedir. Tüp bebek tedavisinde, özellikle açıklanamayan infertilite gibi vakalarda ilk denemede başarılı sonuçlar alınabilir. Ancak, çoğu durumda kısırlık başka faktörler nedeniyle oluşmaktadır ve bunların başında sperm sorunları gelmektedir. IMSI tekniği, bu tür sorunların çözümü için geliştirilen yöntemlerdendir.
İçerikler
İntrasitoplazmik morfolojik olarak seçilmiş sperm enjeksiyonu (IMSI), tüp bebek tedavisi esnasında kullanılan ve cerrahi olmayan bir sperm seçme işlemidir. Spermleri analiz etmek için 6000 kez civarında büyütme gücü bulunan, oldukça etkili bir mikroskop kullanılır. Böylece spermlerin dijital olarak iyileştirilmiş resimleri elde edilerek; embriyologların neredeyse her türlü yapısal değişiklikleri ve klasik tekniklerle tespit edilmesi mümkün olmayan olan herhangi bir anormalliği tanımlamasını sağlar. IMSI prosedürü ile spermin bileşimi değerlendirilebilir ve düzensizliklerden şüphelenilen spermlerin yumurtalara girmesi engellenebilir.
IMSI prosedürü 2000’lı yılların başlarında geliştirilmiş ve en kaliteli spermin nasıl görünmesi gerektiği konusundaki bakış açısını tam olarak değiştirmiştir.
Erkek kısırlığı, bir sperm örneğinin analiz edilmesiyle belirlenir. Sperm; hareketlilik ve morfolojik özellikler bakımından test edilir. Parametrelerin herhangi birindeki anormal sonuçların doğurganlık sorunları ile ilişkili olması nedeniyle, problemin derecesine bağlı olarak aşılama veya mikroenjeksiyon (ICSI) ile birlikte tüp bebek tedavisi önerebilir. Spermin doğrudan yumurtaya enjekte edildiği ICSI tekniği, IMSI kadar etkili sonuçlar vermemektedir.
Sağlıklı bir gebelik elde etmek, büyük ölçüde embriyonun kalitesine bağlıdır. Bir embriyonun kalitesi ise hem yumurta hem de sperm kalite ile orantılıdır. Anormal spermler de bir yumurtayı dölleyebilir ancak bu tür embriyoların implante olma oranı düşük, gebeliğin erken sonlanma oranı ise yüksektir.
Bazı sperm anormallikleri, 400 kez büyütme gücü olan mikroskop kullanılarak belirlenebilse de, IMSI ile büyütme oranı 6000’e dek çıkabilir. Böylece spermin anormallikleri daha doğru görülebilir. Anormallik içermeyen spermleri seçerek, daha kaliteli embriyoların oluşturulma şansı daha yüksektir.
IMSI prosedürü genellikle erkek faktörü kısırlık problemlerinde önerilir; diğer tercih edilme nedenleri ise şöyledir:
IMSI, sperm ile yumurtanın mikroenjeksiyon yöntemiyle döllenmeden önce spermin seçildiği bir süreçtir. Bu sperm seçimi, hamileliği engelleyebilecek bozulmuş veya anormal spermleri ayırmak için incelikle yapılır.
IMSI, özellikle daha önce iki veya daha fazla sayıda başarısız döngü geçirmiş çiftler için önemli bir tekniktir. Yalnızca mikroenjeksiyon ile oluşturulmuş embriyolara oranla, yüksek gebelik ve doğum oranları ile ilişkilidir.
IMSI, mikroenjeksiyon sürecinde ek bir adım olarak sperm numunesi üzerinde gerçekleştirilen ve invazif olmayan bir yöntemdir. Mikroenjeksiyon ile ilişkili riskler IMSI tekniğiyle aynıdır, hasta veya embriyo için önemli ek riskler bulunmamaktadır.